Matematiksel Modelleme ve Simülasyon
bitemeyen şiir bitemeyen şiir
kocaman bir yalanın neresinde dursan her yeri kocaman yürek yarası haline geliyor kaçsan peşinde köpekler kovalasan kocaman yalnızlık hangisine kavuşsan tarifsiz göç yaşadığın
içinde koşamadığın denizler peşinde bedensiz mumya gibi hayallerin önünde saçlarını savursan umarsızca rüzgarda heryerine değiyor karanfil kokusu
dansçı güvercin kırmızı kanatlarını açan güvercin sessizce dans eden kızın saçlarının rüzgarda bıraktığı mekana kondu kız habersizce ayaklarını güneşe kadar açıp savurdu güvercinin gözlerinde yıllarca öncesinden kalan geçmiş gün yüzüne çıktı sevinç çığlıkları attıkça kızın parmakları tüm evreni kuşattı
yeşil yol vardır hani kimselerin bakamadığı gündüzler uzun gelir ya gökkuşağının altından geçip gitmek istersin sanki kolaymış gibi tüm geçmişin sırtında kambur olur renklerin tüm kokusundan nar çiçeklerinden karanfillere taç yaparsın elinde kalmış azıcık kır papatyasıyla
beklersin demirlerini atan gemiye inat geceleri göremedin ki okyanus kokularını versin
elinden düşen gölgene kapılır yüreğin kimsenin ulaşamadığı boşlukta çırpınır güvercinler her şeye inat öter sabahları kuşlar sesimizde kaybolup giden bizlere
sen de kök sal geçmişe hey bak orada duruyor güneş korkma dokun ki yüreğin ısınsın gidersen güneş ağlar
mademki ağlıyorsun al yüreğim senin olsun bunu kimse duymasın olur mu topraksız karanfiller gibi kalalım kaç sefer geçti içimizden hep dağılıp toparlandık fakirce ağlayacak mıyız sabahları
içimizdeki yunusları uğurladık yakıştı mı bize hüzün veyseller görüp çığlık atarken
bu derdi kime anlatsak kaçtı kimse kalmadı halimizi anlayacak beynimizi kemiren yalnızlığa esir düştük
aşk olsun çocuklar hangi kanın kokusu çıkar elinize değmedik bir parfümle dokunsan kırılır geçmiş paramparça olur aşk
gözlerinize giremez güneş sahipsiz uçurumlarda kollar bacaklar kesilir saramaz en küçük yarayı karşında duran kocaman olur gözyaşların
kır çiçeği güneş gülen incecik gözde kaldı geçen günler mevsimlere inat açtı kırmızı karanfiller sahipsiz geceleri yakaladı güvercinler mademki sırf bu yüzden dağılacaktı evren pişman olsun tüm yıldızlar gecelerden
avuçlarımda eriyen kar tanelerine inat güvercinlerin kanatlarında kaldı yalnızlık bir avuç fırtınada sessizliğe büründü karanlık geçiyorum ırmakları ayaklarım benden berbat
gelincik tarlası şimdi şuracıkta sandala gelincik yükleyen kadınlar yüzlerini göremiyorum yağmur yağıyor şemsiyeler örtmüş kırmızıdan ayırsam gözlerim sarıya çalıyor güneş kıskanıyor düşen çiğ tanelerini ben hüznüme devam ediyorum gündüzlerden saklanarak
Levent Özbek
|
614 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |